28 Ocak 2012 Cumartesi

Denizde Solar Enerji





 Uzaktan bakıldığında rıhtıma yanaşan mavili yeşilli deniz taşıtı, Hong Kong ile çevresindeki adalar ve yarımada arasında mekik dokuyan çok sayıdaki taşıttan farksız görünüyor.
Ama yolcular inmeye başlarken yakından bakıldığında, motor, tekne, vapur ve feribotlarda duymaya alıştığımız makine gürültüsünün olmadığı farkediliyor ve sadece çok hafif bir vınlama duyuluyor. Tepedeyse parıldayan güneş enerjisi panelleri göze çarpıyor.
Solar Eagle ve benzeri üç deniz taşıtı, golf meraklılarını denizden, golf sahasının bulunduğu adaya taşıyor. Dünyadaki ilk hibrit deniz taşıtları filosunu oluşturan bu taşıtlar, gelecekte denizciliği ve deniz yoluyla ulaşımı değiştirebilecek teknolojinin ticari kanıtları...
Filodaki taşıtlardan Solar Albatross'ta güneş enerjisi panellerle kaplı iki yelken bulunuyor. Bunlar, fosil yakıtlarına bağımlılığı azaltmak için hem güneş ışınlarının, hem de rüzgârın enerjiye dönüştürülmesinde kullanılabiliyor.


Solar Sailor'ın kurucusu Robert Dane, bu teknolojinin gemi ve tekne sahiplerine büyük yakıt tasarrufu sağlayacağını ve sıradan vapurlardan lüks süper-yatlara, demir gibi ağır yük taşıyan gemilerden donanmaya ait devriye gemilerine kadar, her boyut ve türdeki deniz taşıtlarında kullanılabileceğini belirtiyor.
50 ile 100 yıl içinde tüm gemilerde güneş enerjisi panelli yelkenler bulunacağını söyleyen Robert Dane, "Aslında son derece akılcı birşey bu. Denizin ortasındasınız, her tarafınızda ışınlar yansıyor, rüzgâr esiyor." diyor.

admin@solarsailor.com.au

<

Bitenekadar

23 Ocak 2012 Pazartesi

Güneş Enerjisini Toplayıp Kullanan Eşek Arıları




 Yakın Doğu ve Hindistan arasındaki bölgede yaşayan bir arı türü olan “doğu eşekarısı’’ (Vespa orientalis), sabah saatlerinde aktif olan diğer böcek türlerinin aksine günün en sıcak saatlerinde faaldir. Çünkü yuvalarını yer altında yapan bu arı türü midesindeki özel bir yapı sayesinde Güneş’ten gelen ışınları toplar ve Yüce Allah’ın yarattığı özel bir pigment aracılığıyla bunu enerji deposu olarak kullanır. Bilim adamlarının uzun süredir merak ettikleri, bu canlıların karınlarındaki sarı bandın işlevine ve aktif oldukları saatlerin akrabalarından neden farklı olduğuna dair soruların cevapları da bu yapıda gizlidir.


Bu arı türünün vücudunu kaplayan ve bir tür dış iskelet olan sert kütikula tabakasının kahverengi olan kısmını 160 nanometre yüksekliğinde sert oluklardan yaratılmıştır. Sarı bandın yer aldığı kısmın yapısı ise daha farklıdır. Burada bir dizi oval şekilli 50 nanometre yüksekliğindeki çıkıntı, bir diğeriyle kenetlenmiş biçimdedir. Bu yapı güneş ışınlarının yansımasını engellemekte ve ışınları bu bölgede hapsederek enerji elde etmektedir.


Yüce yaratanın bu canlıların güneş enerjisini toplamaları konusunda yarattığı diğer özellik pigment hücreleri ile ilgilidir. Kütikula içinde yer alan melanin pigmenti kahverengi iken ksantopterin pigmenti ise sarı renktedir. Bu sarı renkli pigment ışığı doğrudan elektrik enerjisine çevirerek adeta ışık hasadı yapan bir işçi gibi çalışır.





17 Ocak 2012 Salı

Nanoteknoloji

 Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği, alternatif enerji üretimi ile ilgili yeni malzeme ve proseslerin geliştirilmesi ile ilgili çalışmaların her safasında önemli bir yer tutmaktadır. Nanomalzemeler ve nano yapılar kullanılarak güneş pillerinin verimleri laboratuar skalasında %40'lara kadar yükseltilmiş ve güneş pillerinin polimer ve kumaş gibi bükülebilir alttaşlar üzerinde üretilebilmesi sağlanmıştır [3, 4]. Bunun yanısıra yakıt pillerinin boyutlarının küçülmesiyle yeni uygulama alanlarının kapıları aralanmıştır. Nanokompozit malzemeler kullanılarak çok küçük hacimlere hidrojen depolanabilmekte, yine nanokompozitler ile rüzgar türbinlerinin kanatları daha hafif ve dayanıklı olabilmektedir. Aşağıdaki figürde nano-malzemeler ve sistemler kullanılarak güneş enerjisinden elektrik üretimi şematik olarak özetlenmiştir. Fotovoltaik cihazlarda nano-yapılı malzemeler hem yarıiletken hem de yansımayı engelleyen anti-reflektans yüzeylerde kullanılmaktadır. Bunların yanısıra nano-üretim yöntemleri ile daha küçük alanlardan daha yüksek verimler elde edilebilmektedir. Güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren bir başka sistem de foto-elektro kimyasal pillerdir. Bu pillerde foto-elektrik etki ile üretilen elektrik enerjisi suyun hidrolizinde kullanılarak hidrojen gazı üretilir. Bilindiği üzere hidrojen gazı yakıt pilerinde yakıt olarak kullanılmaktadır. Yakıt pilleri küçük hacimlerde yüksek güç yoğunluklarının elde edilebilmesi ile ön plana çıkan önemli bir yenilenebilir enerji kaynağıdır [5]. Nano-malzemeler ve yapılar enerji depolama sistemlerinde de yüksek verim elde edilmesini sağlamaktadır.


GökhanTozaykurt: Girişimcilere Devletten Destek

GökhanTozaykurt: Girişimcilere Devletten Destek: Projesi olan, fikri olan, ama sermayesi olmayan kişilere devletin destek olduğunu biliyormuydunuz. 27.000 TL den, Başlayan, desteklerden bah...

12 Ocak 2012 Perşembe

Yenilenebilir Enerji İçin Güneş Pillerinin Önemi




 Güneş pilleri veya daha yaygın isimleriyle, fotovoltaik piller, üzerlerine düşen güneş ışınımını doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren kurulumlardır. İlk güneş pili, 1954 yılında, ABD’de, Bell Laboratuarlarında geliştirilmiş, daha çok uzay çalışmalarında, uyduların güç gereksinimlerini karşılamak için kullanılmışlardır. Uzay programlarının gelişimiyle birlikte, yarı-iletken sınıfı silisyumdan üretilen güneş pilleri hızlı bir gelişim göstermişlerdir. Hareketli parçası olmadığı için güvenilir bir sistem olmasına karşılık pahalı olması uzun yıllar laboratuar çalışması olarak kalmasına neden olmuştur. Güneş pillerinin, alternatif ve güvenilir bir enerji üretim sistemi olarak kullanılmaya başlanması, 1970’li yılların başında ortaya çıkan petrol krizi sayesindedir. Gelişen performanslarının yanında, maliyetlerinin azalması ve güvenilirliklerinin artması öne çıkmalarını sağlamıştır. 



Güneş pilleri, güneş ışığını doğru akım olarak elektrik enerjisine çevirir. Elde edilen elektrik, doğru akım olarak kullanılabildiği gibi, alternatif akıma dönüştürülerek de kullanılabilir veya daha sonra kullanılmak amacıyla depolanabilir. Temel olarak, güneş pili; yakıtı güneş ışığı olan, hareketli parçaları olmayan ve çevreye zararlı atıklar içermeyen bir elektrik üretim düzeneği olup, güneş ışığından her yerde yararlanmak olasıdır; ayrıca bu sistemler kolay taşınıp, monte edilebilme özelliğine sahiptir. Elektrik çıkış güçlerine göre, kol saati, hesap makinası gibi küçük güçlü yerlerden, elektrik üretim santralları gibi büyük güçlü yerlere kadar, elektrik enerjisinin gerektiği her yerde rahatlıkla kullanılabilirler. 



FOTOVOLTAİKLER 


Fotovoltaik (photovoltaic) terimi, ışıktan gerilim üretilmesi anlamına gelir ve genellikle “PV” ile gösterilir. Fotovoltaik piller için kullanılan ortak terim “Güneş Pilleri” olmakla birlikte, piller her tür ışık altında elektrik üretebilirler. Güneş pilleri, enerjinin korunumu yasasına uygun olarak, ışık enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren cihazlardır; ancak enerjiyi depolayamazlar. Işık kaynağı (örneğin güneş) ortadan kalktığında, pilin ürettiği elektrik de kesilir. Eğer elektrik gece boyunca da kullanılmak isteniyorsa, devreye bir elektrik depolayıcı (akü) eklenmelidir.

Güneş pillerinin imal edildiği pek çok materyal vardır. Fakat en sık kullanılan silisyumdur. Silisyum, dünyada oksijenden sonra en çok bulunan elementtir ve oksijenle birlikte kuartz veya daha bilinen haliyle kumu oluştururlar. Zehirsiz ve güvenilir olduğu kadar da bol bulunabilen bir malzemedir. Güneş pillerinin imal edildiği silisyum, aynı zamanda bilgisayar chiplerinin yapımında da kullanılmaktadır. Piller, enerji dönüştürme sırasında herhangi bir yakıt kullanmazlar, yakıtları gün ışığıdır. Üzerlerine düşen ışık ne kadar fazlaysa üretilen enerji de o kadar fazla olacaktır. Yakıtları olan güneş ışığı, dünya üzerinde bol oranda ve bedava bulunan belki de tek yakıttır. Üstelik rüzgar ve hidrolik enerjiye nazaran, dünya üzerinde dağılımı daha uniformdur. 

Başka malzemeler kullanılıyor olsa bile, günümüzde, pek çok güneş pili silisyumdan yapılmaktadır. Güneş pilinin üzerine güneş ışığı düştüğünde, silisyum atomunun son yörüngesindeki valans elektronunu negatif yükler. Işık foton denilen enerji partiküllerinden oluşmuştur. Fotonları, saf enerjiden oluşmuş bilardo toplarına benzetmek olasıdır ve bunlar bir atoma çarptıklarında tüm atom enerjilenir ve en kolay kopabilecek durumda olan son yörüngedeki valans elektronu kopar. Serbest kalan bu elektronda, voltaj veya elektriksel basınç olarak isimlendirebileceğimiz potansiyel enerji ortaya çıkar. Bu enerji, bir aküyü şarj etmek veya bir elektrik motorunu çalıştırmak için kullanılabilir. Önemli olan nokta, bu serbest elektronları pil dışına alabilmektir. Üretim sırasında, pilin ön yüzeyine yakın yerde bir iç elektro-statik bölge oluşturularak, bu elektronun serbest duruma geçmesi sağlanır. Silisyum kristali içine diğer elementler yerleştirilmiştir. Bu elementlerin kristal içinde bulunması, kristalin elektriksel olarak dengede olmasını önler. Işıkla karşılaşan malzemede, bu atomlar dengeyi bozar ve serbest elektronları diğer pile veya yüke gitmeleri için pilin yüzeyine doğru süpürürler. Milyonlarca foton pilin içine akarken, enerji kazanıp bir üst seviyeye çıkan elektronlar da, pil içindeki elekro-statik bölgeye ve oradan da pil dışına akarlar. İşte bu oluşan akış elektrik akımıdır.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Yunanistan Yenilenebilir Enerji Üretim Merkezlerinin Özelleştirilmesi Planlanıyor

Yunanistan'ın TÜSİAD'ı olarak bilinen Yunan İş Federasyonu'nun (Helenic Federation Enterprises SEV) Koordinatörü Ioannis Patsiavos, Yunan hükümetinin aldığı karar çerçevesinde kamuya ait pek çok varlığın kriz nedeniyle değerlerinin altında rakamlarla özelleştirileceğine ve 2015 yılına kadar toplam 50 milyar avroluk özelleştirme yapılacağı dair açıklamaları Türk işadamları arasında geniş yankı buldu. 

Atina Havaalanı dahil 29 havaalanı, kamu bankaları, bazı adalar, limanlar, marinalar otobanlar, demiryolları, enerji tesisleri, telekomünikasyon şirketleri, su arıtma tesisleri, doğal gaz, piyango ve posta idareleri, madenler, rafineriler, yenilenebilir enerji üretim merkezleri, golf alanları, oteller ile toplam 100 milyon metrekare gayrimenkulün 2015 yılına kadar özelleştirileceği haberlerinin yansımasının ardından, Türk işadamları konuyu değerlendirmeye aldı...
        
Türkiye iş ilanlar