10 Eylül 2012 Pazartesi

İtalya Rüzgar ve Güneş Enerjisinde Tasarımını Konuşturdu



İtalyan tasarımcılar tarafından tasarlanan köprü, güneş ve rüzgardan yararlanarak Eskimiş, kullanılmayan viyadükleri yenilenen ve hem enerji üreten hem de fütürist, şık görünen bir köprü nasıl olurdu? İtalya'da bir yarışmada tasarlanan "Güneş Rüzgarı" adındaki rüzgar türbini viyadüğü ile bu gerçek olabilir.
İtalya'nın güneyi kullanılmayan, eski viyadüklerle kaplı. İtalya'nın güneyindeki Calabria
bölgesi yakınlarındaki kasaba yetkilileri, bu viyadükleri yıkmak için 50 milyon $ harcamak yerine, "Güney Güneş Parkı" isimli bir yarışma düzenleyerek tasarımcılardan ve mühendislerden, mevcut yapıları yeniden kullanmak için çevre bilinçli projeler üretmelerini istediler.



Francesco Colarossi, Giovanna Saracino ve Luisa Saracino adlı üç İtalyan tarafından tasarlanan Güneş Rüzgarı, birçok çevreci özelliğe sahip. Tasarlanan proje, vadi boyunca uzanan köprünün ayakları arasındaki boşluğu dolduran dev rüzgar türbinlerinden oluşuyor. Ekip bu boşluklara, yılda 36 milyon kWh elektrik üretecek 26 rüzgar türbini yerleştirmeyi amaçlıyor. Geniş açık alanlar, yüksek irtifa, sürekli ve tutarlı bir rüzgar hızı için mükemmel bir arazi ile birlikte düzenli olarak bol enerji elde edileceği neredeyse garanti gibi.

Ayrıca köprünün üstünden geçen karayolu; şeffaf, plastik kaplı, yoğun güneş hücreleri ile kaplanacak. Bu şekilde de 11,2 milyon kWh elektrik üretilmesi hedefleniyor. New York'takine benzeyen, fakat çok daha muazzam bir ölçekte olacak viyadük, mesire alanları ve parklara da sahip olacak. Sürücüler durup panoramik manzaranın birkaç fotoğraf alabilecek, temiz havayı içine çekebilecek ve hatta yol boyunca kurulacak olan güneş enerjili seralardan taze ürünler satın alabilecek.

Mühendislik ile estetiği, mükemmel yenilikçilikle bir araya getiren bu konsept tasarımı gerçekten bu kadar özel yapan şey ise, gerçeğe dönüştürülmesinin hiç de zor olmaması. Tasarım bu haliyle Photoshop stüdyolarında sonsuza dek yaşamaya mahkum olan benzerlerinden ayrılıyor.

Kullanılmayan yapıları yeniden kullanmak üzere değiştirilen, 15 bin evin elektrik ihtiyacını karşılayacak toplamda 40 milyon kWh elektrik üreten, panoramik manzaraları fotoğraflamak için bir şans yaratan ve hatta taze ürünleri satın almanıza izin veren bu tüm yapı, yeşil bir ütopya gibi. Akıllıca tasarlanan proje, geleceğin enerji sistemlerine de adeta ışık tutuyor.

29 Haziran 2012 Cuma

Nükleer Zengini Almanya'nın Başarısı


Reuters ajansından 28 Mayıs Almanya kaynaklı bir haber, medya’da pek yer almadıysa da enerji açısından müthiş haber sayılır. Almanya, önceki 25-26 Mayıs Cuma Cumartesi günleri öğle saatlerinde toplam elektrik enerjisinin %50’sinin Güneş’ten sağladı. 22 gigavat (GW) düzeyindeki bu fotovoltaik enerji rakamı bir Dünya rekoruydu.

Söz konusu 22 GW Güneş enerjisi, 26 GW maksimum kurulu kapasiteden elde edildi. Almanya gibi pek güneşli olarak bilinmeyen bir ülkede 1-2 gün için bile olsa bu rakam oldukça önemli. Çünkü 20 kadar nükleer reaktöre karşı gelmekte.

Bilindiği gibi Almanya, Fukushima felaketinden sonra nükleer enerjiyi terketme kararı almıştı. Çalışmakta olan nükleer santrallardan sekizi hemen kapatılacak, diğer dokuzu için de 2022 yılına kadar beklenecekti.

Almanya doğacak enerji açığını rüzgar güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir kaynaklardan karşılama planları yapmakta. Böylece, 2020 yılında sera gazı salınımlarını 1990 yılı düzeyinin %40 altına indirmeyi hedefliyor.

Almanya, yıllık elektrik enerjisi ihtiyacının %20’sini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayarak, bu konuda Dünya lideridir. Almanya’nın Güneşten sağladığı (fotovoltaik) enerji, Dünyanın tüm diğer ülkelerinin toplamından daha çok. Almanya tüm elektrik enerjisi ihtiyacının %4’ünü Güneşten elde ediyor.

Rüzgar konusunda Almanya’nın yatırım ve ilerleme düzeyi Danimarka’nın bu konudaki Dünya önderliğine henüz ulaşmış değil. Danimarka’da bazı günlerde ve saatlerde üretilen rüzgar enerjisinin önemli ölçüde katkısı ile enerji arzı, ihtiyacı aşmakta. Bu olaya enerji ekonomistleri enerji maliyeti sıfırın altına inmekte demekteler. ABD’nin bazı bölgelerinden de benzeri haberler gelmekte

Danimarka rüzgar enerjisinde elde ettiği enerji fazlasını Avrupa’nın diğer ülkelerine satma kararını düşünürken, İspanya’dan geçtiğimiz kış önemli bir istatistik geldi. Şubat ayında iki hafta boyunca rüzgar enerjisi ülkenin elektrik enerjisinin %30’unu karşıladı.

Şimdi tekrar Almanya’ya dönersek, Ağırlıkla ülkenin Kuzeyinde, Baltık ve Kuzey Denizi kıyılarında üretilen rüzgar kaynaklı enerjiyi Güney’e taşımak için büyük taşıma hatları yatırımları planlanmakta. Hedefte 3800 km yeni enerji nakil hatları inşası var.

Bunun 2100 kilometresi yeni teknolojiye dayalı doğru akım (DC) hattı, geri kalan 1700 kilometresi bildiğimiz yüksek voltaj alternatif akım (AC) hattı olacak. Planlamalara göre Kuzey Denizinde 2022 yılında 10 GW, 2030 yılında ise 25 GW kurulu güçle rüzgar enerjisi üretilecek. Bu enerji yaklaşık 5000 rüzgar türbininden gelecek

Enerji nakil hatlarının maliyeti az değil. Söz konusu hatları tamamlamak için gerekli olan 20-25 milyar avronun finansmanı için kamu ve özel kaynakların kullanılması tartışılıyor. Bir bakıma da bu projelerin bir an önce başlamsı gerekir ki üretilen enerji yerinde kalmasın. Aksi takdirde Güneyde ortaya çıkacak enerji açığı da bunu zorunlu kılıyor.

Nükleer santralların kapatılma kararı ile Almanya enerji sorununu, tam cepheden ve ciddi şekilde ele aldı. Umarız Almanya birçok başka ülkeye de örnek olur.

Kaynakça:

8 Mayıs 2012 Salı

Rüzgar Bizim Dostumuz


Yenilenebilir enerji alanında tüm dünyada önemli yatırımlar yapılıyor ve araştırma merkezlerinde bu işe büyük kaynaklar ayrılıyor. Güneş enerjisinin dışında etkili bir elektrik kaynağı olan rüzgar enerjisinin daha yaygın kullanılması için son dönemde önemli projeler geliştirildi.
Bunlardan en heyecan vericilerinden biri yerden bağımsız rüzgar türbinleri. Uçan Rüzgar Türbinleri olarak adlandırabileceğimiz yeni nesil türbinler, kule olmaksızın havada asılı durabilmekte ve sürekli rüzgar çekiş avantajıyla çok yüksek enerji değerlerine ulaşabilmekte.
Altaeros Energies isimli şirket, yeni nesil türbinleriyle 350 feet yüksekliğe (106.68 metre)ulaşabiliyor. Standart rüzgar türbinlerine kıyasla iki kat fazla enerji üreten türbinlerin 1000 feet yükseklikte çalışabilecek kapasitede oldukları ve bunun için çalışmaların sürdüğü belirtilmiş.

22 Nisan 2012 Pazar

Yenilenebilir Enerji Yatırımları İçin Teşvik Paketi


Teşvik paketinde yer alan 'Rüzgâr enerjisi ekipmanları üretimi teşviki' yatırımcıyı hareketlendirdi. EPDK Başkanı Hasan Köktaş, "Her hafta yerli-yabancı yatırımcı geliyor" dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Cumhuriyet tarihinin en büyük teşvik paketinde yer alan 'Rüzgâr enerjisi ekipmanları üretimi teşviki" yerli ve yabancı yatırımcılarda doping etkisi yarattı. Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, neredeyse her hafta yatırım için kapılarını çalan yerli-yabancı ekipman üreticilerini ağırladıklarını anlattı. Türkiye'de enerji üretiminde kullanılan yerli türbin üreticilerinden Era Şirketler Grubu'nu ziyaret eden Hasan Köktaş, projelerini SABAH'a anlattı. Köktaş, Türkiye'de sadece rüzgâr enerjisi alanında yapılacak 8 bin megavat kapasiteli yatırımların yaklaşık 15 milyar dolarlık ekipman anlamına geldiğini belirterek, "Bugüne kadar enerjinin câri açığa etkisini tartıştık. Bu ekipmanların çoğu ithal ediliyor. O enerjiyi üretmek üzere Türkiye'ye ithal edilen ekipmanın câri açığa ciddi etkisi var" dedi. 
YATIRIMCI AKIN EDİYOR 
Elektrik üretiminde yerlileşmeye çalıştıklarını anlatan Köktaş, "Enerji Bakanlığı tarafından çıkarılan Yenilenebilir Enerji Kanunu'nda yüzde 100 yerli ekipman kullanımı halinde yüzde 50 ilave teşvik var" diye konuştu. Bu teşviklerin yerli ekipman yatırımlarına hız kattığını aktaran Köktaş, "Enerji sektöründe en büyük eksik yerli ekipman üretimiydi. Bazı yerel şirketler üretime başladı. Şu anda neredeyse her hafta yerli ve yabancı birçok firma bize yatırım talebiyle geliyor. Ekipman üretimi yapmak isteyen birçok yerli, yabancı yatırımcı var. Son dönemde gelip giden yabancı yatırımcı profili de bu teşvik sisteminden çok olumlu etkilendi" dedi. 

EN CAZİP PİYASA
Türkiye'nin yerli ekipman ve enerji yatırımlarında dünyanın en cazip piyasalarından biri haline geldiğini anlatan Köktaş, "Daha dün gücü 75 bin megavatla Türkiye'nin 1.5 katı olan Güney Koreli şirketin CEO'suna enerji sektörümüzün 2030 yılı vizyonunu anlattım. Lisans alma süreci, yerli üretimin payı gibi konularda konuştuk ve bu fotoğrafın içinde yer almak istediğini bildirdi" dedi.

İKİ DÜNYA DEVİNDEN BİRİ YATIRIMA GELİYORTürkiye'nin ilk yerli türbin üreticilerinde Era Grubu Başkanı Alpay Ünal, teşviklerin ardından dünyanın en büyük jeneratör üreticilerinin Türkiye'ye yatırım talebi olduğunu belirterek, "Jeneratör satan bu şirketler arasında dünyanın en büyük türbin üreticileri Siemens ve General Electric de var. Biz de bu şirketlerden jeneratör alıyoruz. Türkiye'deki potansiyeli görünce yatırım kararı aldılar. En az 35 milyon euroluk yatırım yapacaklar" dedi.

1 Nisan 2012 Pazar

Yenilenebilir Enerjiye İklim Bonoları

 Dünya ekonomileri iklim değişikliği ile mücadelede konvaksiyonel finansman yöntemlerinin dışında, yenilikçi mali yaklaşımlar ve finansal araçlar geliştiriyor. İklim bonoları yenilenebilir enerji yaratımlarının finansmanı için ciddi kaldıraç etkisi oluşturuyor ve yatırımcılara yeni fırsatlar sunuyor.
  • İklim bonoları Türkiye için bir seçenek olabilir mi? 
  • Türkiye'de yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanında kurumlar ve devlet tarafından iklim bonoları piyasaya arz edilebilir mi? 
  • Yatırımcılardan iklim bonolarına talep gelir mi?
 Yenilenebilir enerji alanında yapılan yatırımların etiketlenerek, bu alanlardaki yatırımlara destek sağlanması yurt dışındanda yatırımcı çekmesini sağlayacaktır.


11 Mart 2012 Pazar

Kur'an-ı Kerim ve Yeryüzü


- el-RUM : 41. İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır.
Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.

Yeryüzü, üzerinde taşıdığı sayısız nimetler ve güzelliklerle insana emanet edilmiştir. Bu emanete, ancak onun tabii dengesini
koruyarak riâyet edilebilir. Hâlbuki insan eliyle yeryüzünün tabii dengesi bozulmaya başlamıştır. Teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı çevre sorunları, sanayi atıkları ekolojik dengeyi bozmaktadır. Bunun sonucunda toprak, su ve hava kirlenmekte ve zehirlenmekte, nice hayvan ve bitki türleri yok olup gitmektedir. Hatta bu bozulmanın genetik bozulmaya bile yol açması söz konusudur. Buna bir de sosyal hayattaki bozulma eklenince insanın, Allah’ın koyduğu değerleri dikkate almamasının acı faturası ortaya çıkmaktadır.
Âyette, yeryüzünün bu şekilde bozulmasına sebeb olan insanın, bunun acı sonuçlarının bir kısmını dünyada tadacağına, asıl cezasının ise ahirette olacağına işaret edilmektedir.İnsanın yapıp ettikleri sonucu karada ve denizlerde ortaya çıkan bu bozulmaya asırlarca önce işaret edilmiş olması dikkat çekici değil midir?

- el-BAKARA : 205. O, dönüp gitti mi (yahut bir iş başına geçti mi) yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.


 el-A'RÂF : 56. Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır.


  "Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran/Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez."


- el-HUD :61. Semûd kavmine de kardeşleri Salih’i peygamber gönderdik. Dedi ki: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin.
Sizin O’ndan başka hiçbir ilâhınız yok. O, sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizi oranın imarında görevli (ve buna donanımlı) kıldı.6 Öyle ise O’ndan bağışlanma dileyin; sonra da O’na tövbe edin.
Şüphesiz Rabbim yakındır ve dualara cevap verendir.


 Bu âyet-i kerimede insanoğluna çok hayatî bir mesaj verilmektedir. Çünkü yeryüzü, Allah’ın insana bir emanetidir. Bu emanetin, Allah’ın yeryüzünde yarattığı tabii denge çerçevesinde korunması, geliştirilmesi ve imar edilmesi gerekir. Allah’ın yeryüzüne koyduğu tabii dengeye zarar verecek her türlü anlayış ve eylem de Kur’an’ın bu mesajına ters düşer. Çünkü insana verilen görev yeryüzünün
imarıdır, tahribi değil.

4 Mart 2012 Pazar

Solar Şarj



İhtiyaç duyduğunuz her yerde yanınızdan ayıramıyacağınız güneş enerjili şarj aletini güneş ışığına bıraktığınızda, cihazın üzerinde bulunan güneş paneli sayesinde ürettiği elektrik ile cihazın içerisinde bulunan şarj edilebilir bataryayı şarj ediyor.Sizde bataryada bulunan enerjiyi cihazlarınıza transfer ederek şarj imkanını elde ediyorsunuz.


<

Bitenekadar